DHKP/C'liler cezaevinde 'top' sistemiyle mesajlaşıyor

Terör örgütü yapılanmasında yer alan C.B'nin ifadesinden: - "Hapishanede orgutun kogustan kogusa haberlesme aracı olarak kullandıgı 'top' diye tabir edilen bir sistem mevcut. Top diye tarif ettiğimiz araç, su sisesinden ve gazeteden yapılarak belli bir agırlıga getirilen, icerisine not konulabilen ve kogus catıları uzerinden fırlatılabilen orgut mensuplarının her cezaevinde kullandığı bir yöntemdir. Orgut cezaevi icerisinde bu sistem uzerinden haberlesmeyi saglar"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Mart 2018 16:14, Son Güncelleme : 29 Mart 2018 16:16
DHKP/C'liler cezaevinde 'top' sistemiyle mesajlaşıyor

Terör örgütü DHKP/C'nin avukatlık yapılanmasına ilişkin 17'si tutuklu 2'si firari 20 şüpheli hakkındaki iddianamede, örgüt yapılanmasında bulunan C.B ifadesinde, "Hapishanede orgutun kogustan kogusa haberlesme aracı olarak kullandıgı 'top' diye tabir edilen bir sistem mevcut. 'Top' diye tarif ettiğimiz araç, su sisesinden ve gazeteden yapılarak belli bir agırlıga getirilen, icerisine not konulabilen ve kogus catıları uzerinden fırlatılabilen orgut mensuplarının her cezaevinde kullandığı bir yöntemdir. Orgut cezaevi icerisinde bu sistem uzerinden haberlesmeyi saglar." dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, DHKP/C terör örgütünün Halkın Hukuk Bürosu yapılanması ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

İddianamede, DHKP/C'nin legal alan yapılanmalarından Halkın Hukuk Bürosu'nun, orgute eleman kazandırmak amacıyla hukuk fakultesi ogrencilerini orgutlemeye yonelik calısmalar yuruttüğü belirtildi.

Bir dönem örgüt içerisinde bulunan veya etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan şahısların ifadelerine yer verilen iddianamede, örgütün silahlı kanadı SBP'de olduğu belirlenen ve şüpheli avukatları teşhis ederek etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren B.E, SBP icerisinde faaliyet gosterdigini belirtti.

B.E, ''2015 yılından sonraki surecte orgutu bırakma konusunda kafamda gelgitler yasamaya basladım. Orgutun devrimci ruhundan uzak sahıslar tarafından yabancı istihbarat orgutleri ve FETO teror orgutu tarafından yonetildigine eminim. 18 yasındaki cocuk yasta silah kullanmasını bilmeyen Sıla Abalay'ın, silah verilerek polisle girdiği silahlı catısmada olu ele gecirilmesi bardagı tasıran son damla oldu bende." dedi.

- Gülmen ve Özakça'nın durumlarını takip etmişler

Örgütte bulunduğu dönemde kendisine örgüt tarafından gönderilen SD kart icesindeki sifreli notlardan bahseden B.E, Nuriye Gülmen ve Semih Ozakça'nın durumlarını takip edebilmek icin ve orgut merkezinden gelen talimatları geciktirmeden aktarabilmek icin Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının kendi iclerinde olusturdukları sırayla her gun söz konusu sahıslarla gorustuklerini bildiğini anlattı.

Söz konusu büroda faaliyet gösteren şüpheli avukatların, gozaltında ve tutuklu orgut mensuplarıyla gorusmelerinde dinlenildiklerinden suphelendikleri icin orgutsel gorusmelere girmediklerini sadece dosya hakkında bilgi almaya çalıştıklarını anlatan B.E, operasyonların orgute zarar vermesini engellemek amacıyla orgut mensupları tarafından kağıda yazılarak kendilerine verilen veya orgutsel anlam ifade etmeyen sozlu mesajları, orgute ya da muhataplarına ilettiklerini kaydetti.

Yurt dısından gelen talimatlar dogrultusunda Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı, Soma, Ermenek gibi bolgelerde yasanan dogal afet, is kazaları, teror olayları gibi ulke gundemine giren olaylarla ilgili heyet olusturulduğunu, bu heyette Halkın Hukuk Bürosu'ndan bir avukatın yer almasının zorunlu olduğunu dile getiren B.E, bu heyetlerin, kamuoyuna açıklama yaptıklarını, ayrıca bolgede yasadıklarını ve izlenimlerini orgutun yurt dısındaki komitesine sifreli notlarla aktardıklarını vurguladı.

- Savcı Kiraz'ın şehit edilmesi

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a yonelik eylem gerceklestiren örgüt mensupları Safak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol isimli orgut mensupları hakkında daha önceki ifadesinde bilgiler aktardığını anlatan B.E, savcının şehit edilmesine ilişkin şunları söyledi:

''2015 yılı Mart ayı ortalarında Berna Yılmaz'ın yurt dısından parti okulundan geldigini soylemistim. Berna Yılmaz, yurt dısından geldigi gun Gençlik Federasyonu'na uğradı, selamlastık. Agzından getirdiği SD kartı cıkartarak 'Halkın Hukuk Burosu'na gitmem lazım.' diyerek kartla birlikte ayrıldı. Yurt dısında bulunan parti okulundan gelen orgut mensupları ulkeye geldiklerinde K.K. ve avukat O.A. ile irtibat kurarak, aldıkları talimatlar hakkında bilgilendirme yapmaktadırlar.

Yurt dısından agzında getirerek Halkın Hukuk Bürosu'na ilettigi SD kart icerisinde savcıya yönelik eyleme iliskin talimat ve detayların bulunabilecegini dusunmekteyim. Caglayan'da Halkın Hukuk Bürosu yakınlarında bulunan adresini tam olarak hatırlayamadıgım ancak gidilmesi halinde gosterebilecegim yerde Gençlik Federasyonu'nun kullandığı temiz ev bulunmaktadır. Bu evde orgutun genclik alanına ait silahlar saklanmaktaydı. Safak Yayla ile ben burada birkac kez kalmıstık. Cumhuriyet Savcısı'na yonelik eylem gerceklestirilmeden yaklasık 15-20 gun kadar once Safak Yayla bu eve bir sure gidilmemesi yonunde talimat vermisti. Bu evin Caglayan Adliyesi'ne yakın bir noktada olmasından dolayı eylemden once Safak Yayla ile Bahtiyar Doğruyol'un eylemde kullandıkları silah ve malzemelerle burada kalabileceklerini dusunuyorum.''

- Gizli tanık örgütün avukatlık yapılanmasını anlattı

İddianamede, DHKP/C teror orgutu icerisinde faaliyet gosteren sahıslar ve orgutun faaliyetleri ile ilgili ifadesine basvurulan "Güneş" adlı gizli tanığın ifadelerine yer verildi.

Gizli tanık, Halkın Hukuk Bürosu'ndaki avukatların terör örgütü DHKP/C'nin yoneticilerinin talimatı ile hareket ettiklerini ifade ederek, söz konusu avukatların dısarıdan sıradan vatandasların davalarına baktıklarını hicbir zaman gormediğini söyledi.

Şüpheli avukatların, gozaltına alındıgında, tutuklandıgında veya mahkum oldugunda müdafiliğini üstlendiğini kişilere mahkemede, cezaevinde nasıl hareket edeceginin talimatını anlattığını belirten gizli tanık "Güneş", şunları kaydetti:

''Ben gozaltına alındıgımda Halkın Hukuk Burosu avukatlarından E.D.K benimle gorusmeye geldiginde, orgutun genel prensipleri olan; 'Aclık grevine gideceksin, su ve seker dısında herhangi bir sey yeyip icme, ailen geldiginde kesinlikle goruse cıkma, sorgu odasında polislerle kesinlikle konusma, slogan at, diren, parmak izi verme, tukuruk ornegi verme, hastaneye gittiginde darbedildiğini soyle, suc duyurusunda bulunacagız, kesinlikle bizim dısımızda avukat cagırırlarsa kabul etme, hicbir seye imza atma, seni kandırmalarına izin verme' gibi orgutun genel kurallarını gorusme esnasında soylemisti. Bana soylenenler diger orgut mensuplarına da aynı sekilde soylenmektedir."

Tutuklanma durumunda cezaevinde yine bu avukatlar tarafından davanın takip edildiğini anlatan gizli tanık, şu ifadeleri kullandı:

''Avukatların orgut ile tutuklu veya hukumlu arasındaki aracılık (kuryelik) islemi burada da devam etmektedir. Avukatların arasında da hiyerarsik yapı vardır. Ornegin Halkın Hukuk Burosu sorumlusu, cezaevleri genel sorumlusu ile gorusur ve mahkumların iceride yapacakları talimatlarını alır. Bu talimatları altında bulunan avukatlara verir, o avukatlar da her cezaevi sorumlusuna iletirler, cezaevinin sorumluları da mahkumlara iletir, alınan cevaplar ya da yapılan islemler avukatlar aracılıgıyla tekrar ust yonetime aynı yolla iletilir.

Şoyle bir ornek vermek istiyorum. Orgutun yayın organı Yuruyus dergisinde yayımlanan 'Ozgür Tutsaklardan' baslıklı yazının cezaevinden gelen orgut mensuplarından oldugunu, orgutun butun kurumları ve mensupları bilir. Tutuklu ve mahkumlara ait bu yazıların cezaevinden yasal yollardan cıkması imkansızdır. Avukatlar cezaevi sorumlularından gizlice aldıgı bu notları yanlarında getirdikleri dava dosyasının arasına ya da vucudunun belli bir yerine saklayarak dısarı cıkartmaktadırlar. Gardiyanlar, avukatları fazla aramazlar, aramak isteseler de avukat buna direnir, gorevliye zorluk cıkartır, pislik yapar ve 'Senden sikayetci olacagım.' diye tehdit ederler."

Gizli tanık, şüphelilerin avukatlık kimligini kullanarak cok rahat Avrupa'ya gidip orgutun ust yonetiminden aldıkları haberleri Turkiye'deki yoneticilere getirdiklerini bircok defa duyduğunu, bazı buyuk eylemlerin talimatlarının yoneticiler tarafından avukatlar aracılıgıyla savascıya (feda eylemcisine) iletildigini bildiğini iddia ederek, "Buna da soyle bir ornek vereyim. Sabancı Center eylemini gerceklestiren Ismail Akkol ve Mustafa Duyar'a eylem icin yardımcı olan avukat A.D.Y. oldugunu duydum. Avukatlar yasal militan gibi calısır, bazen savascıya talimatı getirirler, bazen de eylem gerceklestiren savascıyı saklar ve yurt dısına cıkartırlar." diye konuştu.

- Örgüt mensuplarının cezaevindeki haberleşmeleri

Teror orgutunun "Ihtiyac Komitesi" diye tabir edilen finans saglama yapılanmasında faaliyet yuruttüğü belirlenen C.B ise ifadesinde, Halkın Hukuk Burosu'nda gorev yapan avukatların kesinlikle orgut uyesi olmak zorunluluğu bulunduğunu, söz konusu büroda sıradan bir avukatın çalışmasının mümkün olmadığını savunarak, büroda calısmak icin Merkezi Komite'nin onayının olması gerektiğini ifade etti.

C.B. ifadesinde örgüt mensuplarının cezaevinde nasıl haberleştiğini şöyle anlattı:

''Halkın Hukuk Burosu avukatlarından olan S.K, G.D, T.T. ile Kandıra Cezaevi'nde birlikte kaldım. Gerek ortak alanlarda gerekse cezaevinde bulunan koguslarda ayrı ayrı gerceklestirilen orgut eylem ve tavırlarına bu sahıslar da birebir uymuslardır. Aynı zamanda hapishanede orgutun kogustan kogusa haberlesme aracı olarak kullandıgı 'top' diye bir sistem mevcut. 'Top' diye tarif ettigimiz arac, su sisesinden ve gazeteden yapılarak belli bir agırlıga getirilen, icerisine not konulabilen ve kogus catıları uzerinden fırlatılabilen orgut mensuplarının her cezaevinde kullandığı bir yöntemdir. Orgut cezaevi icerisinde bu sistem uzerinden haberlesmeyi saglar.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber